Vitamin A

A vitamini hücre büyümesini ve farklılaşmasını desteklemeye yardımcı olduğu üreme için kritik öneme sahiptir.

A vitamini, retinol, retinal, retinoik asit ve retinil esterleri içeren retinoid adı verilen yağda çözünen bir madde grubudur.

Vücudunuzun kullandığı A vitamini formu retinol formudur ve sadece et (özellikle karaciğer), yumurta, balık ve süt ürünleri gibi hayvansal ürünlerinden elde edilebilir.

Beta-karoten, bitkisel gıdalarda bulunan A vitamininin öncüsüdür. Turuncu pigmenti havuç, tatlı patates, balkabağı, kavun ve kayısıya canlı rengini verir. Kullanılabilmesi için vücudunuzun karotenoidleri A vitamininin retinol formuna dönüştürmesi gerekir.

Hücresel düzeyde, retinol hücre çekirdeğindeki reseptörlere bağlanır ve gen ekspresyonunu kontrol eder.

A vitamini aynı zamanda oosit gelişimi için ve bebeğin büyümesi için de gereklidir.

100 yıldan biraz daha uzun bir süre önce, araştırmacılar temel bir besin olan A vitaminini keşfettiler. 1920'lerin sonunda, araştırmalar hayvanlarda doğurganlık için A vitamininin gerekli olduğunu gösterdi. Araştırmacılar, A vitamini eksikliğinin üreme üzerindeki etkilerini araştırmaya devam ediyor.

Özetle: Başarılı bir hamilelik için doğru miktarda A vitaminine ve doğru zamanda ihtiyacınız var. A vitamini eksikliği yumurtanın kalitesini, yumurtanın implante olma kabiliyetini ve embriyonun gelişme kabiliyetini etkileyebilir.

A vitamini eksikliği, yumurtlamada önemli olan luteinize edici hormonu azaltabilir.

IVF uygulanan kadınlardan alınan embriyoların analizi, daha yüksek kaliteli embriyoların hepsinde daha yüksek all-trans retinoik asit seviyelerine sahip olduğunu buldu.

A vitamini erkekler açısından hem ergenliğe girildiğinde sperm üretiminin başlatılmasında hem de erişkinlerde sperm üretiminin sağlıklı biçimde sürdürülmesinde işe yarar. A vitamininin testis içinde en önemli görevi, sperm kök hücresi olan spermatogoniumların olgun sperm üretimine başlatılmasındadır. İşte, bu araştırmalarında bilim adamları, spermi bozuk olan erkeklerde testis içinde retinoik asidin çok düşük olduğunu gösterdiler. Bunun nedeni ise ya retinoik asidi yapan enzimlerin eksikliği ya da retinoik asidin fazla yıkılmasıydı.